Bağlama Atölyesi





EĞİTMENLERİMİZ

Aydın KILIÇ

Serkan SARIYAPRAK








İletişim:

Mail: bilgi@utfem.com

Tel:(0536) 259 38 41




 


BAĞLAMA
Bağlama, Asya kökenli sazlardan olan Kopuz'un Anadolu'daki bir devamı olmuştur. Kopuz, Türk müzik kültüründe yer alan uzun saplı ve mızrapla çalınan çalgıların atası olarak bilinir. Bağlama adı ise tahmini olarak 17. yy. sonlarında kullanılmaya başlanmıştır. "Bağlama adı, sazın kendisinden önce perdelerine mi yoksa gerili deriye tercih edilen tahta göğüs kapağına mı verilmişti ? nedeni çözülememiştir29." Yoksa tellerin takılmasından dolayı mı30 bağlama denildiği tartışma konusu olsa da bu konudaki yaygın düşünce, sap üzerinde bulunan perde bağlarından kaynaklandığı yönündedir. Kopuz türü çalgılarda ilk önceleri at kılı ve bağırsak kirişten yapılmış teller kullanılırken, daha sonraları ipek yoluna yakın bölgelerde ve kültür merkezlerinde ipek teller kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde ise bağlamanın büyüklüğüne göre kalınlığı değişen metal teller kullanılmaktadır.

BAĞLAMANIN YAPISAL ÖZELLİKLERİ
Bağlama tekne, kapak ve sap olmak üzere üç bölümden oluşmuştur. Halk arasında bu bölümlere tekneye gövde, kapağa göğüs, sap kısmına kol ve burgulara ise kulak denilerek insana benzetilmiştir. Bağlamanın gövde kısmı (teknesi) oyma ve yaprak olmak üzere iki şekilde yapılır. Gürgen, kestane, erik, ceviz, kara ağaç gibi sert ağaçlardan oyularak yapılan bağlamaların en makbulü teknesi, dut ağacından olanıdır. Yaprak bağlama ise çeşitli ağaçlardan oluşturulan parçaların birleştirilerek, tekne oluşturması sonucu yapılır. Bağlamanın göğsünde (kapağında) ise ladin, köknar, çam gibi düzgün damarları olan ve tınlamaya daha elverişli yumuşak ağaçlar kullanılmaktadır. Sap'ta (kolda) kullanılacak ağaçların teknede olduğu gibi sert ve kuru olmasına dikkat edilir. Bu nedenle ak gürgen, limon, erik, ardıç ve ceviz gibi sert ağaçlar daha çok kullanılır.
BAĞLAMA AİLESİ VE ÖLÇÜLERİ
Bağlama usta çırak ilişkisi içerisinde çok değişik boy ve ölçülerde yapılarak günümüze kadar gelmiştir. Bu nedenle oldukça geniş bir aileye sahiptir. Yöresel kullanımda bozuk, çöğür, ırızva ve tambura gibi adlarla bilinen sazların bütünü bağlama ailesinin birer üyesidir. Bağlama ailesinin yapı olarak en küçük olanına ve en ince ses veren çalgısına cura, en büyük ve en kalın (pes) ses veren çalgısına da divan denilmektedir. Divan sazı aynı zamanda meydan sazı adı ile de bilinmektedir. Donbıra, Danbıra ve Tanbura olarak bilinen çalgı ise divandan daha küçük, curadan daha büyük bir yapıdadır. Günümüzde bağlamanın gerek eğitimde gerek toplu çalışmalarda kullanılabilmesi için, ton ve ses rengi gibi özellikleri de dikkate alınarak, bazı standart boylar ve ölçüler belirlenmiştir. Bu boyların tür ve ölçüleri şu şekildedir:

BAĞLAMADA DÜZENLER
Düzen, bağlamada akort karşılığında kullanılan bir terimdir. Bağlamada yapılan akort değişiklikleri, yöreler arası icra farklılığını vurgulamada ve anlatımı güçlendirmede önemli etkenlerdendir. Tıpkı tavırlar gibi düzenler de bağlamada yöresel bir özellik olarak karşımıza çıkar. Öyle ki bir yörede bilinen bir düzen, diğer yörelerde bilinmeyebildiği gibi farklı bir adla da bilinebilmektedir. Örneğin Ankara, Konya, Kütahya gibi yörelerimizde "Kara Düzen" adı verilen düzen (akort) Kastamonu ve Çankırı dolaylarında "Bozuk Düzen" adıyla bilinir. Yöresel düzenler dikkatle incelendiklerinde bunların, yörelerin tonal ve modal (makamsal) özellikleriyle doğrudan bağlantılı olduğu görülür. Çünkü bağlamada, ezginin çalındığı diziye bağlı olarak yapılan düzen değişimleri böylelikle ezginin tonal eksenini de belirlemiş olmaktadır.
Bağlamada en çok bilinen ve yapılan düzenler şunlardır ;



  • Bozuk Düzen


  • Bağlama Düzeni


  • Misket Düzeni


  • Abdal Düzeni